Akdeniz'in incisi Alanya birçok güzelliği bünyesinde barındırmaktadır. Alanya'ya gelenlerinde bu güzellikleri görmesini, tarihin ve doğanın sunduğu atmosferi keşfetmesini tavsiye ederiz.
1- Alanya Kalesi; Alanya'nın simgesi olan gündüz de gece de çok güzel manzaralar sunan mükemmel atmosfere sahip tarihi bir yapıdır. Alanya'ya gelen herkesin ilk gittiği lokasyonlardandır. Heybetiyle şehrin üstünde koruyucu bir hava katmaktadır. Kalenin varlığı ile gelen misafirler şehrin tarihi havasını hissederler. Tarihi Helenistik döneme dayanan denizden 250 metreye kadar yükselen bir yarımada da bulunur. 13. Yüzyıl Selçuklu Devleti tarafından yapılmıştır. Alanya Kalesi ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
2- Kızıl Kule; 13.yy ortaçağ Akdeniz savunma yapılarının eşsiz bir örneği olan Kızılkule; limanı, tersaneyi ve Alanya Kalesi’ni deniz yönünden gelecek saldırılara karşı korumak amacıyla Selçuklu hükümdarı I.Alaaddin Keykubat tarafından Halep’li yapı ustası Ebu Ali Reha el Kettani’ye inşa ettirilmiştir. Kızıl Kule ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
3- Alanya Tersane; Alanya merkezde yer alan Tersane, 57 m uzunlukta ve 40 m derinlikte olan tersane yapısı; her birinin genişliği 7.70 m olan, en uzunu 43 m en kısası 32 m uzunlukta 5 adet tonozlu gözden ve gözleri birbirlerinden ayıran sivri kemerli duvarlardan oluşmaktadır. Duvarları kesme taştan, kemer ve tonozları tuğladan yapılan tersanenin tonozlarındaki menfezler hem ışığın içeriye girmesini hem de dumanın dışarıya çıkmasını sağlamaktadır. Alanya Tersanesi ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
4- Dim Çayı; Dim çayı merkeze yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Toroslardan doğan çay yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda bir yol izlemektedir. Dim çayı bu yolculuğunu Alanya’nın Tosmur ve Kestel Mahalleleri sınırlarında Akdeniz’e dökülerek tamamlamaktadır. Çayın izlediği yolun son kısımlarına doğru olan yerleri kullanıma açıktır. Çayın izlediği yol boyunca Toros dağının muhteşem manzarası ile her yeri kaplayan yeşillikleri seyredebilir doğa ile iç içe zamanlar geçirebilirsiniz. Dim Çayı ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
5- Alanya Sapadere Kanyonu; Alanya da bulunan Sapadere Kanyonu şehir merkezine 45 km uzaklıkta olup yaklaşık 1 saatte ulaşılmaktadır. Sapadere Kanyonu yolu da en az kanyonun kendi kadar etkileyici ve güzel manzaralara sahiptir. Sapadere Kanyonuna giderken Torosların içinde yaptığınız yolculuk da çam ağaçlarının kokusunu bol bol içinize çeker ve ağaçlarla kaplı mükemmel manzaralarını seyredersiniz. Sapadere Kanyonuna ulaşım özel turlar ve özel araçlarla sağlanmaktadır. 750 metre uzunluğundaki kanyonun girişinde aracınız rahatlıkla park edebileceğiniz bir alan vcuttur. Sapadere Kanyonu boyunca yapılan tahta yürüyüş yolları ile gezilmektedir. Sapadere Kanyonu ile ilgili daha detaylu bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
6- Alanya Damlataş Mağarası; Alanya’nın deniz kıyısında yer alan bir mağaradır. Alanya şehir merkezine 3 km uzaklıkta ve tarihi Alanya Kalesi’nin batı kıyısında bulunmaktadır. 1948 yılında liman inşaatında kullanılacak taş için ocak açılması sırasında bulunmuştur. Mağaranın giriş kısmında 50 metrelik bir geçit vardır. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçitten sonra silindirik bir boşluğa gelinir. Buradan mağaranın tabanına inilir. Mağara, sarkıtlardan damlamaya devam eden su damlaları nedeniyle Damlataş adını almıştır. Mağara, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da ünlüdür. Damlataş Mağarası ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
7- Alanya Seyir Terası; Türkiye’nin en gözde turizm bölgelerinden biri olan Alanya’yı tepeden izleme imkanı sunmaktadır. Kademeli olarak inşa edilmesi, Alanya’nın farklı açılardan izlenmesini sağlamakta ve bu da insanlara ayrı bir keyif vermektedir. Seyir terası sunduğu mükemmel manzara ile görenlerin hayran kaldığı bir yerdir. Seyir Terası ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
8- Alanya Arkeoloji Müzesi; Damlataş Mağarasına ve Kleopatra plajına oldukça yakın bir noktada bulunan müze şehrin tam merkezinde bulunmaktadır. Bölgenin tarihi zenginliklerinin sergilendiği Alanya Arkeoloji Müzesinde geçmişten günümüze kadar gelen değerli tarihi kalıntıları görmemiz mümkündür. Müze, Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilen Tunç Çağı, Urartu, Frig ve Lidya dönemine ait eserlerle 1967 yılında açılmıştır. Daha sonra, bölgedeki kazı çalışmalarından çıkan eserlerle müze genişlemiş ve zenginleşmiştir. Arkeoloji bölümünde Alanya çevresinde bulunarak sergilenen en eski tarihli eser, M.Ö. 625 yılına ait Fenike dilinde bir taş yazıttır. Arkeoloji Müzesi ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
9- Kleopatra Plajı; Alanya’nın en gözde plajlarından biri olan; Kleopatra plajı adını M.Ö.69 -M.Ö.30 yılları arasında yaşamış Antik Mısır'ın son Helenistik kraliçesi Kleopatra'dan almıştır. Efsaneye göre Roma generali Antony, Alanya ve çevresini Mısır kraliçesi Kleopatra'ya hediye ettiğinde, Kleopatra’nın her gün kale yamacında banyo yapmak için Kleopatra plajına indiği söylenmektedir. Kleopatra Plajı ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
10- İncekum Plajı; İncekum plajı Alanya’ya 25 kilometre mesafede yer almaktadır. İncekum plajı Alanya’nın Avsallar Beldesinde bulunan adından da anlaşılacağı gibi ince yapılı ve altın sarısı renge sahip kumu ile Alanya’nın en güzel plajlarından biridir.
İncekum’un en güzel özelliklerinden biride İncekum bölgesinde denizin geç derinleşmesidir. Denizin geç derinleşmesi İncekum plajının insanlar tarafından tercih edilmesini arttırmaktadır. İncekum Plajı ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.