Alanya’nın 37 km batısında, denizden 9 km içeride bulunan kale; Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından 1232’de yeniden imar edilerek, içerisinde bulunan Bizans kalıntıları da korunarak, bugünkü görünümüne kavuşturulmuştur.
Alanya’nın 37 km batısında, denizden 9 km içeride bulunan kale; Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından 1232’de yeniden imar edilerek, içerisinde bulunan Bizans kalıntıları da korunarak, bugünkü görünümüne kavuşturulmuştur.
İpekyolu üzerindeki kalenin işlevi, Alara Çayı kenarındaki Alarahan’da mola veren kervanların güvenliğini sağlamaktır. Kale 200 metreden 500 metreye kadar çıkan sarp bir tepe üzerinde kurulmuştur. Görkemli bir görüntüsü vardır. Dış ve iç kale olarak iki kısımdır. 120 basamaklı karanlık bir dehlizden kalenin içine girilir. Ören yeri olarak düzenlenerek ziyarete açılmadığı için yaban otları ve yıkıntılara dikkat etmek gerekir. Ayrıca tünelin ortalarına doğru derin bir çukur vardır. Bunun ucu su almak için aştıkları mahzenlerdedir. Kalenin içinde kayalar oyularak tüneller yapılmıştır. Kalıntılar arasında küçük bir saray, kale görevlilerinin odaları ve hamam vardır.
Kalenin yan tarafın da Alara Çayı yer almaktadır. Kale tarihin doğa ile iç içe geçtiği bir yerdir. Çok eski zamanlardan kalma Alara Han Kalesi konumuyla ve tarihiyle, ziyaret edilmesi ve keşfedilmesi gereken bir yapıdır. Tarihe ilgi duyanlar için çok eski yıllardan kalma bu yapı ilgi çekici bir gezi olacaktır.
Tarihin derinliklerinde kaybolmak o anları hissetmek için ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Tarihte dolaşma imkanı sunan her fırsat eşsiz bir anı olarak hayatınızda yerini alır.
0 Yorum